1-
Hoba Göktaşı
Altmış ton
ağırlığında, Namibya’da hala düştüğü yerde bulunan Hoba göktaşı, gezegenimiz
üzerindeki bilinen en büyük göktaşıdır. Demir düz
levha şeklindeki göktaşı yaklaşık 80.000 yıl önce dünyaya düşmüştür. 1920 yılına
kadar fark edilmemiş olan göktaşını bir çiftçi bulmuştur. Şimdi binlerce
ziyaretçi çeken bir ulusal anıttır.
2- Tunguska Olayı
Sibirya
üzerinde 1908 yılında dünya atmosferinde yeryüzüne sadece birkaç kilometre kala
patladı. Patlama
atom bombasının gücündeydi ve yaklaşık 100 kilometre karelik alandaki ağaçların
devrilmesine neden oldu. 100 yıl geçmesine rağmen bilim insanları bu olayla
ilgili krater ve göktaşı parçaları arıyor.
3-
Willamette Göktaşı
10 metre
boyunda ve 15 ton ağırlığında olan bu demir göktaşı milyarlarca yıl önce var olan
bir gezegenin demir çekirdeğinin parçası olduğuna inanılmaktadır. Binlerce yıl
önce gezegenimize düşmüştür. 1902 yılına kadar Kızılderililer tarafından
Tomanowos adlı bir şifa kaynağı olarak bu göktaşına saygı duyulmuştur. O yıl
göktaşı batılılar tarafından keşfedilmiştir. 1906 yılından beri Tomonowos New York Doğal Tarih Müzesi’nde ziyaret
edilebilmektedir.
4-
Sikhote – Alin Göktaşı
1947 yılı
şubat ayında çok büyük bir gürültü ve güneşten daha parlak bir ışık çıkartarak
Sibirya Sikhote – Alin dağlarına düşmüştür. Parçaları 1 kilometrekarelik bir
alana dağılmıştır. Göktaşı avcıları bu alanda yıllarca kendine özgü metalik bir
dokusu ve çukurları olan, bükülmüş ya da kavisli demir göktaşlarını aramış ve
bulmuşlardır. Bugün hala küçük Sikhote – Alin parçaları bulunmakta ve
satılmaktadır.
5-
Sylacauga / Hodges Göktaşı
1954 yılı
sonbaharında Ann Hodges adlı 31 yaşındaki Alabamalı ev hanımı kanepede
otururken sekiz ve bir buçuk kiloluk iki göktaşı gürültülü bir şekilde üstüne
düşmüş ve yaralanmasına neden olmuştur. Bu olaydan sonra Hodges küçük bir
şöhret kazanmış ve göktaşlarını Alabama Doğa Tarihi Müzesine bağışlamıştır.
6-
ALH 84001
1984 yılında
yapılan bir sondaj sırasında Antarktika’da keşfedilmiştir. 13 bin yıl önce Mars’tan
geldiği düşünülmektedir. Göktaşı bir buçuk milyar yıl önce marsta oluşmuş, 15
milyon yıl önce Marsta ayrılmış ve sonrasında Antarktika’nın Allan Hill
bölgesine düşmüştür. Göktaşı içerisinde Mars yaşam kanıtı olabilecek çok küçük
bakteri kalıntıları olabileceği düşünülmektedir.
7-
Orgueil Meteorite
1984 Yılı Mayıs
ayında Orgueil göktaşı Fransa Orgueil’de 20 parçaya ayrılarak yeryüzüne
düşmüştür. Dünyaya düşen parçalar bıçakla kesilecek kadar yumuşaktı ve birçok
müzede sergilendi. Yapısında organik malzemeler bulunmuştur. Bu bazı bilim
insanlarının yaşamın kaynağının dünya dışından geldiğiyle ilgili ifadeler kullanmasına
neden olmuştur. Ancak sonradan yapılan araştırmalarda göktaşına polen ve kömür
kalıntıları bulaştığı anlaşılmıştır.
8-
Peekskill Meteorite
1992
yılında, Peekskill göktaşı, Kentucky Pittsburgh da gökyüzünde yeşilimsi bir
parıltı içinde park etmiş 1980 model Chevy Malibu bir arabaya çarpmıştır.
Göktaşı bir bowling topu büyüklüğünde ve yuvarlak yapıdaydı. Göktaşının izlediği
yol ve yörüngesi videoya alındı ve bilim insanları tarafından incelendi.
9-
Murchison Göktaşı
1969 yılı Eylül
ayında Avustralya üzerinde binlerce parçalaya ayrılarak düştü. En küçük
parçalar metal bir paradan daha küçük iken, en büyük parçalar yüz kilodan daha
fazla ağırlığa sahipti. Murchison göktaşı çok sayıda amino asit içermesi
nedeniyle astrobiyologlar tarafından dünya dışı hayatın kanıtı olarak öne
sürülmüştür.
10-
Allende Göktaşı
1969 yılında
tamamı birkaç ton ağırlığında olan bir göktaşı yüzlerce parçaya ayrılarak Meksika’ya
düşmüştür. O zaman itibaren bu küçük göktaşları koleksiyon parçaları haline
gelmiştir. Siyah taş şeklindeki göktaşları atmosfere girişi sırasında yüksek
sıcaklıktan dolayı oluşan camsı bir dış kabuğa, olivin ve elmas kristallerine
sahiptir. Allende göktaşını oluşturan parçaların güneş sisteminin oluşumundan
daha önce oluştuğu düşünülmektedir.
Bu
göktaşının bütün dinozorları öldürdüğü düşünüyor. Bilim insanların bundan tam
emin olmasalar da bunu iddia etmek için geçerli kanıtları var. Normalde dünya
üzerinde yaygın olarak bulunmayan iridyum elementi göktaşının çarptığı
düşünülen alanda yüksek oranda bulunuyor. Bu tabakaya KT tabakası denilmekte.
Bilim insanları 65 milyon yıl önce dünyaya atmosferik toz ve küresel iklim
değişikliklerini tetikleyen bir ya da daha fazla iridyum içeren göktaşı ve ya
kuyruklu yıldızın çarptığını düşünüyor. Göktaşının nereye çarptığı kesin olarak
bilinmese de Meksika’nın Yucatan yarımadasına düşmüş olduğu düşünülüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder